a man in a golden armor armor suit
a man in a golden armor armor suit

Ay

Kök (Gök)

Yultuz (Yıldız)

Tağ (Dağ)

Tenggiz (Deniz)

Kün (Gün)

𐰚𐰇𐰤

𐰀𐰖

𐰖𐰆𐰞𐱃𐰆𐰔

𐰚𐰜

𐱃𐰀𐰍

𐱅𐰀𐰭𐰏𐰃𐰔

𐰆𐰍𐰔

BOZOKLAR
ÜÇOKLAR

O ğ u z H a n

"Altın bir yay gündoğusundan, günbatısına uzanıyordu, Üç gümüş ok ise kuzeye doğru gidiyordu."

"Gökgök, gök mavisiydi, bu oğlanın yüz rengi,
Kıpkızıl ağzıyla, ateş gibiydi benzi.
Al aldı gözleri, saçları kapkara!
Perilerden de güzel, kaşları ne kara!"

Oğuz Han, Çok büyük bir hakandı, Yer yüzündeki ülkeleri zaptetmiş ve böylece hazinelere, kıymetli mallara ve sayısız sürülere sahip olmuştu. Ölürken de onları sizlere, yani oğullarına bırakıp gitti. Sizlerin de dörder tane oğullarınız oldu. Korkarım ki bu çocuklar, dünya malı ve mülkü yüzünden birbirlerine düşman olacaklar ve kendi aralarında hep savaşıp duracaklar.

Bence her birinin birer mevki ve makama tayin edilmesi ve bunlara göre de onlara birer ad ve ünvan verilmesi uygun olacaktır. Her birinin ayrı ayrı birer nişanı ve damgası da olsun. Bundan sonra her biri, kendi fermanlarını, hazinelerini, sığır ve diğer hayvanlarını bu damga ve nişanlarla birbirinden ayıracak olursa, aralarında anlaşamamazlık olmayacak ve kavga etmeyeceklerdir.

- Irkıl-Hoca (Oğuz Han'ın veziri)

Oğuz Han, Çok büyük bir hakandı, Yer yüzündeki ülkeleri zaptetmiş ve böylece hazinelere, kıymetli mallara ve sayısız sürülere sahip olmuştu. Ölürken de onları sizlere, yani oğullarına bırakıp gitti. Sizlerin de dörder tane oğullarınız oldu. Korkarım ki bu çocuklar, dünya malı ve mülkü yüzünden birbirlerine düşman olacaklar ve kendi aralarında hep savaşıp duracaklar. Bence her birinin birer mevki ve makama tayin edilmesi ve bunlara göre de onlara birer ad ve ünvan verilmesi uygun olacaktır. Her birinin ayrı ayrı birer nişanı ve damgası da olsun. Bundan sonra her biri, kendi fermanlarını, hazinelerini, sığır ve diğer hayvanlarını bu damga ve nişanlarla birbirinden ayıracak olursa, aralarında anlaşamamazlık olmayacak ve kavga etmeyeceklerdir.